15 Ekim 2009 Perşembe

Bir Yerden Sonra Kabulleniyor İnsan

Ben gelince beni "görmemiş gibi" davransın. anlayayım ki ben mutlaka görülmesi gereken biri değilim. gitsin başkalarıyla muhabbet etsin, ondan sonra da yüzüme bakmadan yanımdan geçsin. tanıdığım her insanın benimle konuşma zorunluluğu olmadığını zaten biliyorum, ama birisi uygulamalı olarak öğretsin. sonra adetin yerini bulması için gelsin yarım dakika konuşsun benimle. ama daha başlamadan o konuşmayı nasıl isteksizce yapacağını ayaklarını sürüyerek gelişinden belli etsin. bir allahın kulu da benimle konuşurken "sen kimsin be", "hadi başka işim gücüm var benim" cümlelerini sadece yüzüme bakarak ifade etmeyi başarabilsin. kurduğu iki cümleden sonra "benden bu kadar, şimdilik bunlarla idare edersin" dercesine dönsün gitsin, tanımadığım birinin yanına otursun. beni kuzu boku gibi ortada bıraksın, gelenler gidenler üstüme basıp "hay bilmem ne sen burda ne arıyorsun" desin. mesela ben geldikten 10 dakika sonra "buranın havası bozuldu biraz" hareketleriyle kalksın gitsin birisi. ben "şu hayatta benim varlığımdan rahatsız olan insanlar da var" diyebileyim bu sayede. kalkıp giderken gözümün içine bakıp vedalaşma zahmetinde bile bulunmasın, öylece arkasından bakakalayım. evet, birisi de bağırarak olmasa bile en azından kulağıma fısıldayarak "seni umursamıyorum" desin. buna ihtiyacım var çünkü.

Ama bu kişi o kişi olmasın..
Hiç hem de..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder